Gelişmiş birçok ülkede neredeyse 200 yıllık hukuk bürolarını görmek mümkünken, Türkiye’de hukuk bürolarının ömrü uzun soluklu olmuyor. Özellikle hukuk bürolarının önündeki şirketleşme yasağı, büroların kurumlaşmasını engellerken avukatların bilgi birikimini bir sonraki nesle aktarmasını zorlaştırıyor.
1986 yılında kurduğu ofisiyle Türkiye’nin en uzun ömürlü sayılı avukatlık bürolarından birine sahip olan Avukat Mehmet Gün, Türkiye’nin hukuk hizmetleri piyasasının atılacak adımlarla ciddi bir büyüme potansiyeli olduğunu savunuyor. Gün + Partners Avukatlık Bürosu Kurucusu Mehmet Gün, DÜNYA’ya Türkiye’nin hukuk hizmetleri piyasasında sahip olduğu potansiyeli ve bu potansiyelin ekonomik bir güce dönüşmesi için yapılması gerekenleri anlattı.
İyi avukat ölünce, ofisi çöküyor
Türkiye’de yaklaşık 110 bin aktif avukat olduğunu ancak bunların en fazla 500’ünün kurumlaşmış olduğunu dile getiren Gün, hem mesleğin ilerlemesi hem de Türkiye’nin bölgesinden dünyaya hukuk hizmetleri verebiliyor olması için kurumlaşmanın şart olduğuna dikkati çekti. Meslekte sürdürülebilir bir yapının olmamasının ciddi bir sorun olduğunun altını çizen Gün, “Türkiye’de çok başarılı avukatların yetiştiğini gördük. Çok iyi işler yaptılar. Ancak onlar ölünce ofislerinin de çöktüğünü gördük. O avukatın bilgi birikimi gelecek nesillere aktarılamadı. Oysa başka ülkelerde, neredeyse 200 yıllık ofisler var. Meslekte sürdürülebilir bir yapının olmaması en önemli sorun” dedi.
Şirketleşme yasağı büyük engel
Avukatlık mesleğinin tabi olduğu kanunların sürdürülebilir bir yapı kurulmasını engellediğini savunan Gün, şöyle devam etti: “Meslek kanunları günümüzün ekonomik şartlarına uymayan yapılanma sunuyor. 40 yıldır bu meslekteyim, çok büro gördüm… Yükseldiler ama saman alevi gibi söndüler. Şirketleşme yasağı mesleğin kurumlaşmasının önündeki en büyük engel. Oysa ekonomi kurumlaşmış avukatlık bürolarına ihtiyaç duyuyor. Büyük firmalara hizmet veren büyük avukatlık büroları gerekiyor.”
İş dünyasına uygun hizmet
Gün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sistemin büyümesi için yapılması gerekenler belli. ‘Kurumlaşmanın önündeki engelleri kaldır. İş dünyasına uygun olarak hizmet ver. Arkaik iş yapma yöntemlerini modernleştir.’ Bunların yapılması Türkiye’nin bölgesel güç olma yönündeki hedefini de destekler. Bölgedeki ülkelerin ticari uyuşmazlıklarını İstanbul’da çözmelerini konuşuyoruz. Buraya gelmeye alışsalar ileride siyasi uyuşmazlıklarda da bize geleceklerdir. Sadece içerdeki piyasayı 40 milyar dolara çıkarmaktan bahsediyoruz. Bir de dışarıya verdiğimiz hizmeti artırsak bu daha da katlanacaktır.”
Türk şirket, İngiliz avukat seçiyor
Türkiye’den hukuk hizmetleri ihracatına değinen Gün, kendi ofislerinde işlerinin yüzde 80’ini yurtdışına yaptıklarını söylerken, Türkiye’de yurtdışına hizmet veren ofis sayısının 20’yi geçmediğini kaydetti. Tahkimin dünyaya hukuk ihraç etmenin en etkili yolu olduğunu savunan Gün, “Türkiye’nin 400 milyar dolar civarında bir dış ticareti var. Bunun yüzde 10’u itilafl ı olsa 40 milyar dolar eder. Bunun da en az 4 milyar doları tahkime gidebilir. İşte Türkiye’nin bu uyuşmazlıkları İstanbul Tahkim Merkezi’nde çözmesi ile hem hukuk hizmetleri piyasası büyür, hem de bu davalar için Türkiye’ye gelenlere verilecek konaklama, havayolu gibi hizmetlerle bir ekonomi yaratılabilir. İngiltere’de sadece 100 avukatlık şirketinin oluşturduğu piyasa 22 milyar Euro. Türkiye de bunu yapabilir” diyor. Türkiye’de dış ticaretle ilgilenen şirketlerin dahi çoğunlukla İngiliz avukatlık bürolarıyla çalıştığını söyleyen Gün, “Çünkü Türkiye’deki ofislerin kapasiteleri düşük” diye konuştu.
Almanya’da buluş yapan bir çalışan Türkiye’dekinin 200 katı hak kazanıyor
Türkiye’deki fikri mülkiyet ve buluş ortamına yönelik değerlendirmeler yapan Mehmet Gün, şunları söylüyor: “Türkiye’de sanayinin büyüklüğüyle kıyaslandığında çok fazla buluş yapan var. Bu da normal çünkü sanayide karşınıza çıkan sorunları çözerken aslında bir buluş yapıyorsunuz. Ancak buluşların patente çevrilmesi noktasında çok zayıfız. Patent konusunda bilincin artırılması gerek. Buluşlarının korunması ve buluş yapmaya teşvik çok önemli. Türkiye burada büyük bir hata yapıyor. Buluş yapan çalışanlara haklarını vermiyor. Almanya’da buluş yapan bir çalışan Türkiye’dekinin 200 katı hak kazanıyor.”
“A’dan Z’ye Yargı Reformu” yazıldı
Daha İyi Yargı Derneği’nin kurucularından Mehmet Gün, mesaisinin yüzde 80’ini bu çatı altındaki faaliyetlere ayırdığını söyledi. Yargıda yapılacak çok iş olduğunu belirten Gün, bu kapsamda “A’dan Z’ye Yargı Reformu” adlı bir kitap hazırladıklarını ve bu kitapta Türkiye’nin yargı ile ilgili bütün sorunlarına çözüm önerileri getirdiklerini bildirdi. Gün, sadece Türkiye’nin değil, diğer ülkelerin de kullanabileceği bir model ortaya çıkardıklarını kaydetti
0 Yorum